CL-215 / 1072
Salı, Aralık 17, 2024
Latmos’un yürümediğimiz rotalarından birini daha tamamlamak için gittiğimiz Kapıkırı köyünde, benim için “eski bir dost” olarak nitelendireceğimiz bir şeye rastladık. Yaklaşık yirmi yıl boyunca havacılık alanında belgeleme/belgesel çalışması yapmış biri olarak, siyah-beyaz/renkli negatif ve dijital olarak kayıtlı, iki-binin üzerindeki tekil hava araçları arşivimde muhtemelen rastladığımız bu CL-215 de vardı. Eve döndüğümde mevcut tescili yanı sıra, uçağın seri numarasıyla kontrol ettiğim arşivimde, I-CFST tesciliyle 15 Ağustos 2007 tarihinde İzmir ile Manisa arasındaki Yakaköy ormanında çıkan ve on-üç saatte söndürülebilen yangına müdahalesi esnasında çektiğim fotoğraflarıyla yer alıyordu. Aynı CL-215, farklı operatör ve tescille on-yedi yıl sonra karşımdaydı.
1982’de Canadair’in üretim hattından 1072 seri numarası ve C-GKDP tesciliyle çıkan uçak, I-CFSR olarak bir yıl sonra İtalya’ya teslim edilmiş. 1984’te MM62019/15-52 numarasıyla İtalya Hava Kuvvetleri bünyesinde uçan CL-215, 2008’e denk Società Italiana Servizi Aerei Mediterranei (SISAM) ‘e dahil olarak tekrar sivil I-CFST tescilini almış. Società Ricerche Esperienze Meteorologiche (SoREM) filosuna katıldıktan üç yıl sonra da TC-TKV tesciliyle Türk Hava Kurumu/Gökçen Havacılık bünyesinde Orman Genel Müdürlüğü’nün yangın operasyonlarında uçmaya başlamış-tı.
Aynı yıl beraberindeki diğer dokuz uçak ile birlikte aksayan bakımlar ve yedek parça problemleri gerekçeleriyle orman yangınlarına müdahale açısından hizmet dışı kaldılar. Bazı etkinliklerde gerçekleşen uçuşlar hariç Etimesgut Havaalanı’ndaki Türkkuşu tesislerinde yatan diğer CL-215’ler ile beraber TC-TKV de bu yaz döneminde tekrar sahadaydı.
Yıllar sonra tekrar sahaya çıkan TC-TKV, 14 Haziran 2024’te Didim’de çıkan orman yangınına müdahale için Bafa Gölü’nden su alırken geçirdiği kaza/kırım sonucu burun tarafından aldığı hasar neticesinde göle battı. Üç mürettebatın balıkçılar tarafından kurtarıldığı kazanın ardından, gölün on-dört metre derinliğinden çıkarılarak kıyıya çekilen uçağın akıbeti henüz belli değil. Konunun uzmanı değilim ama burun kısmındaki ve gövdenin çeşitli yerlerindeki hasarların yanı sıra, tamamen suya batmış olması, ağır bakım masrafları açısından tekrar uçmasına pek imkan sağlamayacak gibi duruyor.
Haziran’dan bu güne açıkta bekleyen uçakta uygulanan tek koruma, etrafa yerleştirilen fotokapanlar. Onlar da muhtemelen parça çalınmasını önlemek amacıyla kurulmuş. Henüz bir bilgiye ulaşamadım ancak akıbeti hakkında bilgi edinirsem yazıyı güncelleyeceğim. (17.12.2024)
Kaynak: Planelogger – AviationSafetyNetwork – AerialVisuals
Yorum Ekle