Tantalos Mezarı

Pazartesi, Ağustos 7, 2023

Tepekule Smyrna çevresindeki arkeolojik kalıntılara dair erişebildiğim yazıları derlerken, İzmir 1 Numaralı Kültür Varlıkları Koruma Kurulu Müdürlüğü tarafından paylaşılan bir tescil fişindeki ada-parselin güneyindeki evlerin ortasında kalmış daire biçimli bir arsa dikkatimi çekti. Neyle karşılaşacağımı az çok biliyordum. Google Earth ile ölçtüğüm dairenin çapı, Texier ve Miltner’in ölçümlerine benzer çıkınca, ertesi gün iş çıkışı soluğu, Bayraklı’nın Cengizhan Mahallesi sınırlarında yer alan mevzubahis konumda aldım. Hava kararmasına yakın bir saatte hızlıca dolaştığım arsanın, özellikle doğu tarafındaki evlerin altında kalan iri kesme taşları görünce doğru yerde olduğumu anladım. Arazinin ebat ve konumuna bakılırsa, yıllar önce Tantalos mezarı olarak işaretlenen yerde olduğuma emindim.

Kişisel düşünceler bir yana, yeri ve tarihlemesi hala tartışma konusu olan mezar, ilk kez Pausanias tarafından dile getirilmiş. Bahsettiği coğrafyada araştırmalar yapan Pococke ve Arundell tarafından Tantalos mezarı olarak nitelendirilmiş. Mezar hakkında en aydınlatıcı bilgiler, 1835’te şu satırlarla Texier tarafından belgelenmiş; “Bu düzlüğe hakim bir zirvede, iki mezar vardır. Bunlar, o yerin en dikkat çekici eserleridir. En büyüğü ve en iyi muhafaza edilmiş olanı, Tantale’ın mezarı diye bilinir. Bu tepe tam bir daire şeklindedir. Çapı otuz üç metre altmış santimetre olduğuna göre, çevresi yüz beş metre elli üç santimetredir ve bu halde, en önemli bir eserdir.” Texier, aynı zamanda araştırma amacıyla da olsa mezarı kısmen yıktırarak, ilk tahribatı veren kişidir. Texier’in bazı bulguları, 1930’da Miltner’in belgelediği verilerle sağlıklı sonuçlara ulaşmış.

Mezarın tarihlendirilmesi konusunda, yakınlarındaki akropol olarak bahsedilen Büyükkale ve benzer diğer tahkimatların duvar inşa tekniklerinin mezardaki benzerliğine istinaden, milattan önce 900 ile 600 yılları arasındaki zaman dilimine oturtulmaya çalışılmaktadır. Arif Müfid Mansel, inşa tekniğine bakarak, milattan önce 5. yüzyıl ya da 4. yüzyıla tarihlendirmiştir. 1940’lı yıllardan itibaren bölgede araştırma yapan Ekrem Akurgal ise Arkaik ve Klasik Çağlarda İzmir isimli araştırma makalesinde şu şekilde değerlendirmiştir; “Çünkü Tantalos mezarını dördüncü yüzyıla sokmaya kalktığımız takdirde onun dış duvarlarındaki polygonal örgüsü karşımıza çıkıyor. Oysaki, Larisa gibi bir yerde dahi polygonal duvar beşinci yüzyıldan sonra kullanılmamakta, onun yerini rectogonal örgü tutmaktadır. Ondan başka, yukarıda belirttiğim gibi, İzmir’in 4. yüzyıla tarihlenen tümülüsleri, artık dış duvarlarında da rectogonal örgü göstermektedir. Bu böyle olduğuna göre, polygonal örgülü Tantalos duvarını dördüncü yüzyıla sokmaya imkan kalmadığı kanaatindeyim.” Günümüze dönecek olursak, kendi dönemine ait mimari detayları ile bölgede özgün bir örnek olan Tantalos mezarı, kazısı yapılan ancak raporu henüz yayınlanmayan bir tümülüstür.

Yunan mitolojisine göre Zeus ve Plüton’un oğlu, Niobe ile Pelops’un babası, Tantalos’un elbette bir mezarı yoktu. Muhtemelen bu şekilde anılmasının sebebi, Pausanias’ın bölgede gerçekleştirdiği gezide buradan Tantalos mezarı olarak bahsetmesi. Tanrılar arasında yer alabilen bir insanken, bu ayrıcalığını kötüye kullanan Tantalos, tanrısal konuları ve bazı özel yiyecek-içecekleri aşırarak dengeyi bozacak davranışlar sergiler. Sonunu getiren olay ise, tanrıların sezgi gücünü sınamak amacıyla düzenlediği yemekte oğlu Pelops’un etinden hazırladığı yemeği servis etmesidir. Bu durum, o sırada üzgün ve dalgın olan Demeter hariç, diğer tüm tanrılar tarafından farkedilir. Bu davranışı sonucunda önce krallığı lanetlenir, ardından göl içerisinde ebedi açlık ve susuzluğa mahkum edilir. Ne zaman su içmek için göle eğilse su çekilir, üzerine sarkan dallardaki meyvelere uzandığında dallar yukarı kalkar, yiyeceğe erişemez. Mitolojik olarak bir çok farklı versiyonu olsa da özetle Tantalos’un hikayesi budur. Yamanlar Dağı’ndaki Karagöl’ün, Tantalos’un cezasını çektiği göl olduğu söylenmektedir.

Kaynak: Medical and Topographical Observations Upon the Mediterranean; and Upon Portugal, Spain, and Other Countries – Gustavus Richard Brown Horner – 1839 – Eski İzmir (Navluhon ve Tantalis) ve Larisa Şehirleri Harabeleri – Prof. Helene Miltner ve Prof. Dr. Yohannes Böhlau – 1934 – Arkaik ve Klasik Çağlarda İzmir – Prof. Dr. Ekrem Akurgal – 1946 – Bayraklı Kazısı Ön Rapor, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi – Prof. Dr. Ekrem Akurgal – 1950 – Antik Çağda Ege Bölgesi – George E. BEAN – 1997 – Küçük Asya, Coğrafyası, Tarihi ve Arkeolojisi, II. Cilt – Charles Texier – 2002 – Eski Smyrna Nekropolisleri ve Ölü Gömme Uygulamaları Üzerine Genel Bir Değerlendirme – Serhat Foça – 2021

2 Yorumlar on “Tantalos Mezarı”

Yorum Ekle