Ansaldo San Giorgio
Cuma, Mayıs 2, 2025
Araştırana kadar bilmiyordum. Günün birinde bir yerlerden troleybüs çıkmazsa “93” numaralı Ansaldo, İstanbul, Ankara ve İzmir’de toplu ulaşıma hizmet eden troleybüslerden günümüze ulaşan tek örnek. İETT’nin Tosun’u ayrı. O troleybüs, 2013 yılında MAN şasisi üzerine, elektrik motorlu olarak yeniden üretilen bir araç ama hakkını teslim etmek gerekir, orijinaline sadık kalınarak yapılmış harika bir örnek. Tosun, 101 kapı numarasıyla İETT tarafından 1968’de Şişli atölyesinde üretilmiş, Türkiye’nin ilk yerli troleybüsü. Keşke kendisi muhafaza edilebilseymiş. Bu arada sanıyorum kentte toplu ulaşım tarihi konusunda benim gibi meraklı bir kitle var. Blog’un en çok ziyaret edilen içeriklerinden biri Ikarus 280.

İzmir’e ilk troleybüs, Mayıs 1954’te dönemin Belediye Başkanı Rauf Onursal’ın çabalarıyla getirilmiş. İki ay sonra da Konak-Güzelyalı hattında ilk araçlar çalışmaya başlamış. İzmir Belediyesi’ne bağlı bir işletme olarak kurulan ESHOT’un (Elektrik Su Havagazı Otobüs ve Troleybüs) otuz-sekiz yıllık troleybüs serüvenine, MAN Mke3, Fiat 2411F, Fiat/Viberti, sonradan troleybüse dönüştürülen Büssing’ler ve son olarak Ansaldo San Giorgio’lar eşlik etmiş. Ah keşke hepsinden birer örnek kalsaydı..

İtalyan üretimi 1961 model Ansaldo’lar, Fiat/Alfa Romeo ortaklığında imal edilmiş, AF910 ya da Alfa 910 olarak bilinirlerdi. İETT’de hizmete girdiği 1961 yılından itibaren İstanbul’un dört bir köşesinde yolcu taşıyan Ansaldo’lar, çeşitli gerekçelerle 1984’te seferden çekilen diğer troleybüslerle beraber hizmet dışı kaldılar. Ekonomik ömürlerini henüz tamamlamamış olan Ansaldo’lardan yetmiş-beş tanesi Sirkeci’den gemiyle İzmir Limanı’na gönderildi. Böylece Ansaldo’ların İzmir macerası başladı.

Troleybüsleri teslim alan ESHOT, iyi durumda olanları hiç bir değişiklik yapmadan hemen hizmete alırken, bakıma ihtiyacı olanları atölyelere çekerek bu esnada bazı değişiklikler yapmıştı. Yedek parça sorunu sebebiyle olsa gerek, atölyeye alınan Ansaldo’ların bazılarında yuvarlak farlar dikdörtgen tarz ile değiştirilmiş, arka cephedeki pencerelere tek parça cam takılmış ve kırmızıya boyanmışlardı. Boynuzları da olmasa uzaktan daha çok MAN’lara benziyorlardı. Diğer troleybüslerin aksine düz tahta koltuklara sahiptiler. Atölyeye alınan troleybüslerin neden MAN’a benzetilmeye çalışıldığına dair bir fikrim yok, ancak aynı dönemlerde deneysel işler yapan bahse konu atölye, otobüs konusunda efsane sayılabilecek işlere imza atmıştı. Yeri gelmişken, yukarıda sonradan dönüştürülen troleybüs olarak geçen Büssing’leri elektrik motoru ve ekipmanı ekleyerek onlar yapmışlardı. Körüklü otobüsten bahsetmiyorum bile..

Son kalan troleybüsler İzmir’e geldikten sekiz yıl sonra, teknolojilerinin eski olması, yedek parça temin zorluğu, trafik akışını olumsuz yönde etkilemeleri ve ekonomik ömürlerini tamamlamaları gerekçeleriyle 1992 yılında hizmet dışı kaldılar ve o tarihten sonra bir daha ortalarda görülmediler. Yıllar sonra ama öyle ama böyle o troleybüslerden bir tanesinin günümüze ulaştığı ortaya çıktı. Buraları hızlıca yazmak kolay, arada neredeyse on sene var.

ESHOT tarafından Eylül 2012’de yenileceği duyurulan troleybüs, orijinal halinden ziyade 1984’te İzmir’e özgü yenilenen haliyle karşımıza çıkarak, Temmuz 2013’te Fahrettin Altay-Talatpaşa-Alsancak (2) Hat tabelasıyla Tarihi Havagazı Fabrikası’nda sergiye sunuldu. Motor aksamı bulunmayan, çekici yardımıyla hareket eden araç, bir süre de APİKAM’da (Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi) sergilendi ancak sonra tekrar kayboldu. Her ne kadar özgün çizgisinden biraz çıkmış olsa da, kent tarihi açısından oldukça önemli bir parça olduğuna bence hepimizi hemfikiriz. Tekrar hareket edebilir mi bilemem ama en azından uygun bir alanda yeniden sergilenmesi gerektiğini düşünenlerdenim.
Kaynak: Ansaldo’ların Sonuncusu / İstanbul Seyahat Araştırmaları Platformu Dergisi, Sayı:7 – Yılmaz Büktel
İlk yenilemeden sonra tekrar nasıl kayboldu? Hala tek parça olduğuna sevindim ama ön tampon gitmiş sanırım.
2013’te Havagazı Fabrikası’na getirilirken izlemiştim. 1992’de bayrağı devralan İkarus’la beraber burada sergilenebilirlerdi.