İzmir Liman Arkası / Girizgah

Cuma, Şubat 14, 2025

Yaklaşık üç yıldır İzmir’de kentsel dönüşümün hızla ilerlediği Ege ve Umurbey semtlerini fotoğraflıyorum. Yirmi yıl evvel bu civarda rastgele çektiğim “analog” fotoğraflarla güncel ortak bir noktada buluşamayınca planlı bir çalışma yapabilmek adına haftada bir-iki gün alanda vakit geçiriyorum. Bu süreçte bazı şehir efsanelerinin farklı yorumlarını dinlerken ararken bazen de yenileri ile karşılaşıyorum. Fotoğrafların önemli bir kısmı neredeyse hazır ancak henüz tamamlanmış sayılmaz. Bu sebeple “girizgah” olarak bir şeyler yazmak istediğim için bu satırlar. Akla gelen bazı şehir efsaneleri zorluyor beni bunun için, bahsetmem gerek. İlk olarak Alsancak Stadı desem? Yaşı otuzdan büyük olanlar hatırlayacaktır muhtemelen.

İzmir’de düzenlenecek olan Universiade 2005 Dünya Üniversite Yaz Oyunları için tadilata giren Alsancak Stadı’nın aydınlatma direği temel kazısında, yaklaşık, elliye yakın insan iskeleti ortaya çıkmıştı. Medyada “Alsancak’ta toplu mezar bulundu” şeklinde yer bulan haberler üzerine inşaat durdurulmuş, ilgili makamlar tarafından inceleme başlatılmıştı. Bu esnada ortaya atılan, stadın Eski Rum Ortodoks Mezarlığı üzerine inşa edildiği söylentisi neredeyse en yaygın olanıydı. 1900’lü yılların başında İzmir-Aydın Demiryolu inşaatı için burada bulunan ve söz konusu alan ile gar sahası arasındaki boş arazide ara sıra futbol oynayan İngilizler, ilerleyen yıllarda Rum takımı Panionios’un kurulmasına vesile olmuşlardı. Kurtuluş Savaşı’na dek burada top koşturan Rumlar o dönemde kendi mezarlıklarının üzerinde bile isteye maç yapıyor olamazdı herhalde değil mi?

Bunu araştırırken Levantine Heritage arşivinde denk geldiğim bir fotoğraf bu durumu gayet iyi çözüyordu. 1919 yılında Maccabi ile Wanderer takımları arasında oynanan maçta çekilen fotoğrafta mezarlık, Michael Archon şapeliyle beraber futbol sahasının doğu tarafında net bir şekilde gözüküyordu. Yine aynı kaynakta yer alan ek bilgide, günümüze ulaşamayan şapelin konumu, bir dönem Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi olarak kullanılan yerleşkenin içerisindeydi.

O dönem Kent Arşivi ve Müzesi yetkililerinin açıklamasında, stadın bulunduğu bölgenin çok önceden beri kent merkezine uzaklığı sebebiyle mezarlık olarak kullanıldığı, şehirleşmenin başlamasıyla kademeli olarak kent içerisinde kalan mezarlıkların cenaze sahiplerine yapılan çağrılar sonrasında kaldırılıp taşındığı bilgisi aktarılmıştı. İki-buçuk metre derinlikte ortaya çıkan kemiklerin incelenmesi ardından bir açıklama yapılmasa da ortaya atılan görüşlerin buluştuğu ortak nokta, gündeme gelen dönemden çok önceye dayanan bir mezarlığa ait olduğuydu.

Umurbey’in eski isminin Darağaç olması da farklı dönemleri kapsayan idamların gerçekleştirdiği yer söylentilerini beraberinde getiriyor. Vakti zamanında şehir yönetimini elinde bulunduran Kâtipzâde Hacı Mehmet Bey’in burada gerçekleştirdiği varsayılan idamlardan dolayı semtin bu ismi aldığı söylense de, Ligi Storari tarafından çizilen İzmir planında Carenaggio yani gemi bakımlarının yapıldığı yer anlamına gelen kızak ve havuzların bulunduğu yer olarak işaretlenmiş. Richard Copeland’ın çizmiş olduğu İzmir Körfezi haritasında ise bu bölge için ilk kez Darağaç sözcüğü kullanılmış. Tersane havuzunda yer alan ahşap vinçlere verilen bu ismin darağacı kökeninden gelmiş olması normal. Aslında teknik bir denizcilik terimi semte adını vermiş gibi gözüküyor.

Liman arkası bölgesinde son olarak ekleyeceğim ve aslında konuyu getirmek istediğim yer Murtake, yani Ege Mahallesi. İzmir-Aydın ve Kasaba Demiryolu’nun kesiştiği yakın noktada yer alan semt, liman arkasında devam eden kentsel dönüşümün en hızlı ilerlediği kısım. Mahalle gayri resmi adını, batısında yer alan Kahramanlar semtinin eski ismi Mortakia’dan alıp devşirmiş. İzmir’in ilk karantinasına ev sahipliği yapan Mortakia adını, dönemin yaygın hastalıkları nedeniyle burada hayatını kaybedenlerin defnedildiği mezarlardan almış. Eski haritalarda konum, günümüzde demiryolunun batısında, katlı otopark tarafına denk gelse de, Ege Mahallesi yıllardır bu isimle anılmaya devam ediyor.

Umurbey, üzerindeki akıbeti henüz belli olmayan endüstri mirasları sebebiyle yavaşça şekillense de, vaktimin büyük kısmını geçirdiğim Ege Mahallesi’nde dönüşüm birçok yönden hızla ilerliyor.

Kaynaklar: Former Smyrna Churches – LevantineHeritageFoundationAndrew Simes ve Forum Üyeleri, 2010/11, Osmanlı İmparatorluğu’nda Ayânlar ve bir Ayân ailesi olarak Kâtipzâde ailesi – Nergiz ÇELEN – 2019, Alsancak Stadı’nda çok sayıda iskelet bulundu – 31.12.2004 tarihli Hürriyet Gazetesi, Statta toplu mezar şoku – 31.12.2004 tarihli Milliyet Gazetesi, Alsancak Stadı’nın altı iskeletlerle dolu çıktı – 30.12.2004 tarihli Sabah Gazetesi – Kadir KEMALOĞLU, İzmir’in Tarihi – Raif Nezihi – 1926/2001, İzBB Apikam Arşivi.

Yorum Ekle