Sevgili dostum Kıvanç ile bu pazar detaylı bir Aigai gezisi planlamıştık. Aigai ve çevresine beşinci ziyaretim olacağı için benim açımdan biraz rehberlik gibi olacaktı, olmadı. Kıvanç sabaha hasta olarak uyanınca, dedim Cagatay, kalk yola çık. Böyle durumlar için önceden oluşturduğum henüz gitmediğim ya da tekrar gideceğim yerler listemden daha önce bahsetmiştim. Gezi sonrasında yürüyüş de yapmak istediğim için yolu uzatabileceğim şehir içi bir konum seçtim ve Kadifekale’ye gittim.

Kadifekale’yi daha önce iki kez ziyaret etmiştim ancak ikisi de çok yüzeyseldi. Bu sebeple detaylı ve içime sinecek şekilde tekrar gezmem gerektiğini biliyordum. Planıma göre kale ve çevresini gezdikten sonra Ballıkuyu’nun batısından Gürçeşme’ye doğru yürüyüp oradan da Küçükada’dan geçip Yenişehir’e bit pazarına geçecektim. Bu rotanın ilk kısmını daha önce işim gereği, Expo heyetiyle beraber yürümüştüm. O esnada belgelemek istediğim bazı detaylar için yeterince vakit bulamamıştım. Onlar da bu esnada aradan çıkacaktı. Bu iki yürüyüş rotası ayrıca başka bir yazının konusu olsun, ben başlığa döneyim.

Akropolde dolaşırken, Ballıkuyu sırtlarına doğru inşa edilmiş amatör futbol sahasındaki küçükbaş hayvanlar dikkatimi çekti. Arazide tekil kalmış bu harabe sur duvarları ile güzel fotoğraf olabilir diye düşündüm ancak ışık tolere edilemeyecek kadar tersti. Tepenin doğusundaki diğer kalıntılara giderken hayvanları gözetledim, aklım fotoğrafta kaldı.

Şehir merkezinde pek de alışık olduğumuz bir görüntü olmadığı için uygun açıyı beklerim dedim geri döndüm. Yaklaşık yarım saat içerisinde bu üç kareye ulaştım, paylaşmak için de bu yazıyı yazdım. Herkese iyi haftalar 🙂