Cardiff / Caerdydd

Salı, Aralık 5, 2023

Blog’da ilk kez bir şehirden bahsediyorum. Bu yazıda seyahat bloglarına göz kırptığım, kendiliğinden oluşan üç bölümlük yazı dizisinin üçüncü ve bence son kısmıyla beraberiz. Sanayi devriminde kömürün önemli bir ihtiyaç haline gelmesiyle bölgede oluşan ticaretin şehirleştirdiği Cardiff’teki bazı yüzeysel izlenimlerimi paylaşacağım.

Yerel dil Galce’nin tüm şehirde yazılı biçimde yaygın kullanımı sebebiyle Birleşik Krallık içerisinde başka bir ülkede olduğunuzu hissedebiliyorsunuz. Yerel dil yazısal olarak bu kadar yaygınken gün boyu şehir merkezinde Galce konuşan kimseye rastlamadım. Meşhur asdfghjkl randomu burayı ziyaret ettikten sonra size Galce bir kelime olarak gelebilir. Zira isminin tam hali Llanfair­pwllgwyngyll­gogery­chwyrn­drobwll­llan­tysilio­gogo­goch olan Llanfairpwllgwyngyll Köyü Galler’de.

Yurt içi, yurt dışı farketmeksizin ilk kez gittiğim bir yerde günümü normalde orada yaşayan insanlar gibi geçirmekten keyif alırım. İlgi alanlarım dışında ancak mutlaka görülmesi gereken yerlerde işim gereği arşive bir kaç fotoğraf alır rutinime devam ederim. Bu sebeple bir önceki yazıdan bildiğiniz Castell Caerdydd harici başka bir turistik noktaya uğramadım. Kale çevresindeki şehrin en büyük yeşil alanı Bute Parkı, Ulusal Müze, Belediye Binası ile Taff Nehri kıyısındaki Millennium Walk olarak bilinen yürüyüş yolu ve üzerindeki şimdiki adıyla Principality Stadyumu ilk ziyaret edilen noktalardan sadece birkaçı.

Bir ucundan diğer ucuna neredeyse bir saatte ulaşabildiğiniz şehir merkezi mimarisiyle geçmiş dönem ile günümüz arasında estetik bir denge yakalamış. Arcade denilen pasajlar ve bazı kapalı geçitler butik işletmelere ev sahipliği yapıyor. Bu yapıların giriş ve çıkışlarında ise muazzam kafe ve publar bulunuyor.

Yorum Ekle