Dünyanın ilk metrosuna ev sahipliği yapan Londra, benim gibi bu konuya meraklılar için geniş bir oyun alanı. Bugün blog’da bahsedeceğim Hampstead’i, vakti zamanında Londra’da yaşarken underground ya da tube dedikleri metro hatlarında yaptığım bir fotoğraf projesi esnasında ziyaret etme fırsatı buldum. Benim için bu istasyonu, merkezdeki onlarca meşhur benzerlerinden ayıran özellik, şehirdeki metro ağının en derin istasyonu olmasıydı. Yazı işin bahanesi yine, hadi başlayalım!

Hampstead, Londra’nın merkezinin yaklaşık beş kilometre kuzeybatısında yer alan Camden’a bağlı, refah düzeyi yüksek bir mahallesi. Etrafı gezerek gitmek istediğim için, bildiğiniz gibi yürümeyi severim, iki durak aşağıdaki Chalk Farm’da metrodan indim. Yolun yarısındaki Belsize Park’a yaklaşırken başlayan yağmur tabii ki beni pes ettirmedi. Çünkü bildiğiniz gibi burada sürekli yağmur yağıyor, ayrıca madem yolun yarısı.. Yağmur bahane, kahve şahane. Eh biraz dinlendim iyi oldu, yağmur da bir orta boy filtre kahve kadarmış; kafeden çıkıp devam ettim.

İstasyona varmaya yakın tecrübe ettiğim yukarı eğime bakacak olursak, yerin 58,5 metre altındaki istasyon aslında derinde değil. Hampstead yüksekte! Şaka bir yana ilginç bir yapıya sahip arazi sebebiyle güneydeki bazı istasyonlar buraya göre neredeyse yüzeyde. İstasyona geldiğimde fotoğraf için burada ön göremediğim tek şey, geç saatte iyice azalan insan kalabalığıydı. Metroda ışık derdi olmadığından, genelde akşam saatlerinde yaptığım planlama Hampstead için pek uygun değilmiş.

Londra’daki birçok metro istasyonda imzası bulunan Mimar Leslie Green tarafından tasarlanan istasyon, döneminde mühendislik harikası olarak nitelendirilmiş ve 22 Haziran 1907’de Charing Cross, Euston and Hampstead Railway tarafından hizmete açılmış. O tarihlerde metrolara yeni giren asansörler arasında Hampstead’inkiler muhtemelen Londra’nın en popülerleriydi. Şimdilerde modernize edilmiş yüksek hızlı asansörlerin hizmet verdiği istasyona geldiğimde derinliğini daha iyi anlayabilmek için merdivenlerini kullanmalıyım diye düşündüm. Girişinde “acil durum harici kullanmayın” yazdığı için önce tadım kaçtı, sonra istasyon yetkilisiyle görüştüm, mümkünmüş. Üç-yüz-yirmi basamak, başta az gibi gelse de inerken bile yoruyormuş, ben ikna oldum. Düz hesap, altmış metre desek, yaklaşık on-beş katlı bina..

İstasyon hizmete girdikten sonra büyümeye başlayan Hampstead, aynı tarihlerde tepenin daha üst kısımlarında inşaatı devam eden North End istasyonunun sonu olmuş. Bölgede yaşayanların ekolojik değişimler üzerine tepkileri devam ederken, istasyonun ortasında kalması planlanan bölgedeki imar planlarının iptali, henüz inşaatı devam eden istasyonu işlevsiz bırakmış. Eğer North End inşa edilmiş olsaydı 67 metrelik derinliğiyle Hampstead’in rekorunu elinden alacaktı.

Kaynak: Transport for London / tfl.gov.uk