Kangölü Su Kemerleri
Salı, Mayıs 27, 2025

İzmir’de suyun serüvenine dair karşıma çıkan araştırmalarda, günümüze ulaşabilmiş iyi durumdaki su hatlarından biri olarak Kangölü ya da Kangöl su yolunu incelemek epeydir aklımdaydı. Buca’da antik dönemlerden itibaren çevresine yaşam sağlamış olan kaynaklardan Kangöl, kendisini de besleyen Manavur Deresi’nin iki kolunun birbirine yaklaştığı noktada yer alan mağaralardan çıkmakta. Buca’nın küçük bir köyden kasabaya dönüşmesinde Kangöl’ün epey bir payı var.

Buca’da başlayan su kaynağı arayışında, semte yakınlığı ve kaynaktan çıkması sebebiyle kolay kontrolü ele alındığında Kangöl mantıklı bulunur ve 1846 yılında buradan su taşınabilmesi için hükümetten izin alınır. Bu süreçte yapılan işlerin masrafları Buca halkı tarafından karşılanır. Birinci su kemeri olarak bilinen yapı, Mühendis Vasiliyadis tarafından inşa edilir. Kangölü Su kemeri, 19. yüzyılda yapılmış olmasına rağmen Roma dönemi tarzı moloz taş duvar tekniği ile yapılmış olması dikkat çekicidir. Yapısal olarak, Roma döneminden kalan Kızılçullu Su Kemerleri’nden kuzeydekine çok benzemektedir. Bölgede günümüze ulaşamamış en az beş su kemerinin daha inşa edildiği bilinmekle beraber, 1962’de yayınlanan, Boutzas: The Flower Village of Smyrni isimli kitabından kaynak hakkında bazı detayları aktaran Nikos Kararas, su kemerini üç gözlü olarak tarif etse de yakından incelendiğinde dördüncü gözün toprak dolgusu içerisinde kaldığı görülüyor.

Pek bahsedilmeyen ve ikinci su kemeri olarak bilinen tek gözlü yapı ise Kangöl kaynağına daha yakın bir konumda yer alıyor. Birinci su kemerinden daha eski olan yapı, ne yazık ki ciddi oranda tahrip olmuş. Hat boyunca takip edilebilen tarihi bakır borular, en belirgin şekilde bu kemerin üzerinde yer alıyor. Ayrıca kemerin bazı bölümlerinde geçmiş döneme ait tortu tabakalarını gözlemlemek de mümkün. Kangölü su hattında su kemerleri ile birlikte, hem açık kanal, hem de pişmiş toprak künk sistemleri birlikte kullanılmış. Çevrede bulunan parçaların incelenmesi sonucu künklerin, İzmir Karapınar Su Yolu’ndaki ve Efes Liman Caddesi üzerindekilerle aynı ölçüde Roma normlarına göre 40’lık boru kullanıldığı fark edilmiş.

Kangöl kaynağı ve çevresi, muhtemelen epey süre kırsalda saklı kaldığı için korunabilmiş su yollarından biri. Ancak kaynağın yakın çevresinde başlayan endüstriyel yapılaşma, yakın zamanda bu yapıların yok olmasına sebep olacak tahribatı getirecektir diye düşünüyorum. Umarım kısa zamanda hak ettiği endüstriyel miras korumasını elde eder. Zira tarihi bakır borular hala bir yerlere su taşımaya devam ediyor.

Kaynak: İzmir’de yeni bir keşif: Kangölü su kemerleri – Doç Dr. Ali Kazım Öz – 2019 / Boutzas: The Flower Village of Smyrni – Nikos Kararas – 1962
Yorum Ekle